Solution Process, sustained within the framework of Turkey’s democratization and peaceful solution of Kurdish conflict, began to be negotiated with Dolmabahçe Understanding on 28th February 2015. However, when the process was frozen, conflicts that restarted between Kurds and Turkish regime in July 2015 led to the most violent phase of civil war with low density which had continued for 31 years.
Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun barışçıl çözümü çerçevesinde sürdürülen Çözüm Süreci, 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe mutabakatı ile müzakere aşamasına getirildi. Ancak sürecin ‘‘buzdolabına kaldırılmasının’’ ardından 2015 yılının temmuz ayında Kürtler ile rejim arasında yeniden başlayan çatışmalar, otuz bir yıllık düşük yoğunluklu iç savaşın en şiddetli safhasına sahne oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre Türkiye’de her 100 kişiden 58’i memleketinde yaşarken 42’si farklı illere göç etmişlerdir. Memleketlisi en yüksek oranda olan iller; Urfa, Maraş, Ağrı, Adıyaman, Ordu ve Muş; en az memleketlisi olan iller ise; İstanbul, Kocaeli, Ankara ve Yalova illeri olmuştur.
Çalışmanın odak konusu ve cevabını bulmaya çalıştığı soru; iller ve bölgeler arası göçün bu denli yüksek oluşunun nedenleri üzerinde durmaktır.
Çalışmanın ana amacı; Türkiye’nin farklı bölgelerinden en fazla göç veren iller olan; Rize, Şırnak, Muş, Ağrı, Van, Dersim, Kars, Mardin illerinden Türkiye’nin en fazla göç alan illeri olan İstanbul, Adana, Mersin, Bursa, Ankara, Kocaeli, İzmir illerine yönelik göçün edenlerinin araştırılacağı bir hedefe odaklanmaktadır.
ŞENGAL KATLİAMI- 3 AĞUSTOS 2014
Binlerce Ezîdî Ağustos 2014 tarihinde Irak sınırından Türkiye’ye geçiş yaptı. Bölge belediyelerinin ve halkın organizasyonuyla sınırdan geçiş yapan Ezîdîlere ilk karşılama yapılarak , il ve ilçelere nakledildi...
Pandemi sürecinin başlaması ve tüm dünyada hızla yaygınlaşması sonrasında, salgının bulaş riskinin azaltılması sokağa çıkma yasakları ve alınan önlemler sonucunda kişilerin uzun süren eve kapanma süreci de başlamış oldu. Türkiye’de sokağa çıkma yasakları da aylarca sürdü. Bu süreç sonrasında özellikle kentlerde yaşayan bireylerin evlerdeki hareketsiz yaşamları doğaya, harekete, temiz ve yeşil çevreye gereksinimlerinde de bir farkındalığın ve ihtiyacın artmasına neden oldu. Bu süreçte 65 yaş üstü bireyler ve çocuklar, salgının yaydığı tehlikeler kapsamında sokağa çıkma yasaklarının uzamasından dolayı evlerinden uzun süre dışarı çıkamadılar.
Sokağa çıkma yasaklarının bu bireyler üzerinde yarattığı psiko/sosyal etkiler diğer bireylere göre daha dezavantajlı durum yaşamalarına neden oldu.
Göç evrenin var olduğu tarih ile paralel olarak var olan bir fenomenken göç ile ilgili kavramların literatüre girmesi ve göç ile ilgili düzenlemelerin ulusal-uluslar arası sözleşmelere ve tavsiye kararlarında yer bulması oldukça yenidir. Bu devam eden de bir süreçtir, göçü tanımlamak için mevcut tanımlar yetersiz kalabilmektedir. Yakın zamanda göç literatürüne yeni tanımlar eklenirken ve yakın ve uzak gelecekte de bu literatüre yeni kavramların eklenmesi muhtemeldir.
Deprem sonucunda milyonlarca insanın ve barınakların yok olduğu bilinmektedir. Peki deprem sonrasında depremin yarattığı psiko-sosyal etkilerden biraz olsun uzaklaşmak için İstanbul gibi büyük şehirlere göç ettiniz veya etmek istediniz. Bu gibi şehirlerdeki haklarınız olan kamu hizmetlerine nasıl ulaşacaksınız?
Wek ku tê zanîn di encama erdhejan de bi milyonan mirov û mal ji holê radibin. Wê demê ji bo ji dûrketina bandorên psîko- sosyal ên ji ber erdhejê heke hûn koçî bajarên mezin ên mîna Stenbolê bikin an jî bixwazin koç bikin, hûnê çawa bighêjin xizmetên giştî ku mafê we ne?